Arabuluculuk, yargı süreçlerini hızlandıran ve taraflara dostane bir çözüm sunmayı hedefleyen bir yöntemdir. Ancak arabuluculuğun zorunlu olduğu durumlarda, dava açmadan önce bu yola başvurulması gerektiği kanunen belirlenmiştir. Vatandaşlar için bu süreç kafa karıştırıcı olabilir. Bu nedenle dava açılmadan önce ve sonra arabuluculuğa başvurmanın ne anlama geldiğini, yasal zorunlulukları ve uygulanması gereken adımların incelenmesi önem arz etmektedir.
Zorunlu Olmayan “İhtiyari” Arabuluculuk
Zorunlu olmayanihtiyari arabuluculuk, tarafların gönüllü olarak bir arabulucuya başvurarak uyuşmazlıklarını çözmeye çalıştığı bir yöntemdir. Bu süreçte taraflar, dava açılmadan önce ya da dava esnasında bir arabulucuya başvurabilir. Mahkeme de tarafları arabuluculuğa yönlendirebilir. Ancak bu süreç tamamen isteğe bağlıdır ve tarafların rızası olmadan uygulanamaz. Vatandaşlar açısından ihtiyari arabuluculuk, dava süreçlerine göre genellikle daha hızlı ve düşük maliyetlidir.
Peki, bir vatandaş ihtiyari arabuluculuğa nasıl başvurabilir? İlk olarak, arabuluculuk bürosuna başvuru yapılması gereklidir. Başvuru sırasında uyuşmazlığın niteliği ve taraf bilgileri belirtilir. Eğer taraflar arasında bir anlaşma sağlanırsa, bu anlaşma mahkemeye sunularak icra edilebilir hale getirilir.
Zorunlu Arabuluculuk
Bazı durumlarda arabuluculuk, dava şartı olarak öngörülmüştür. Örneğin işçi-işveren uyuşmazlıkları veya ticari alacak davalarında arabuluculuk zorunludur. Bu durumlarda vatandaşların dikkat etmesi gereken önemli noktalar vardır:
- Dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunludur. Aksi takdirde dava reddedilir.
- Arabuluculuk başvurusu, yetkili arabuluculuk bürosuna yapılmalıdır. Eğer uyuşmazlık, ticari bir alacak davası ise başvuru, uyuşmazlığın görüleceği mahkemenin bulunduğu yerdeki arabuluculuk bürosuna yapılır.
- Süreç sonunda anlaşma sağlanamazsa, arabulucu tarafından hazırlanan “son tutanak” mahkemeye sunulmalıdır.
Vatandaşlar açısından, zorunlu arabuluculuk sürecinde zamanında başvuru yapılmaması önemli sonuçlar doğurabilir. Mahkeme, dava şartı yerine getirilmediği için davayı usulden reddedebilir. Bu nedenle dava açmadan önce uyuşmazlığın arabuluculuk kapsamına girip girmediğini öğrenmek büyük önem taşır.
Vatandaşlar İçin Adım Adım Arabuluculuk Süreci
1. Arabuluculuğun Zorunlu Olup Olmadığını Tespit Edin: Uyuşmazlık konusu, kanunen arabuluculuk şartına tabi olabilir. Örneğin kira uyuşmazlıkları, işçi alacakları veya ticari davalar genellikle bu kapsamdadır. Eğer emin değilseniz, bir avukatla görüşerek bilgi alabilirsiniz.
2. Arabuluculuk Bürosuna Başvuru Yapın: Başvuru sırasında, uyuşmazlıkla ilgili temel bilgileri sunmanız yeterlidir. Başvuru, bizzat veya bir vekil aracılığıyla yapılabilir. Arabuluculuk bürosu, konuyla ilgili bir arabulucu ataması gerçekleştirir.
3. Arabulucu İle Görüşmeler: Arabulucu, tarafları bir araya getirerek müzakere ortamı oluşturur. Bu süreçte tarafların aktif katılımı önemlidir. Eğer taraflar uzlaşırsa, anlaşma belgesi düzenlenir. Bu belgenin düzenlenmesi ile, süreç büyük ölçüde tamamlanmış olur. İki taraf uyuşmazlıklarını gidermiş olduğu için, herhangi bir mahkeme veya yargı sürecinin yaşanmasına gerek kalmaz.
4. Anlaşma Sağlanamaması Durumu: Eğer taraflar anlaşmaya varamazsa, arabulucu bir “son tutanak” hazırlar. Bu belge, dava açılması durumunda mahkemeye sunulmalıdır.
Dava Açıldıktan Sonra Arabuluculuk Mümkün mü?
Dava açıldıktan sonra arabuluculuk sürecine başvurulması bazı durumlarda mümkündür. Ancak bu, genellikle ihtiyari arabuluculuk kapsamında değerlendirilir. Zorunlu arabuluculuk söz konusuysa, dava açılmadan önce bu sürecin tamamlanmış olması gerekir.
Mahkemelerin bu konudaki yaklaşımı farklılık gösterebilir. Örneğin Yargıtay’ın bazı kararlarında, dava açılmasından sonra arabuluculuk sürecinin tamamlanması durumunda davanın usulden reddedilmeyebileceği belirtilmiştir. Ancak, yasa metni genellikle yoruma yer bırakmayacak şekilde açık olduğundan, dava açmadan önce arabuluculuk şartını yerine getirmek her zaman daha güvenli bir yoldur.
Arabuluculuğa Başvurmamanın Sonuçları
Zorunlu arabuluculuk şartını yerine getirmemek, davanın usulden reddedilmesine yol açar. Bu durumda, vatandaşlar açısından zaman kaybı ve ekstra maliyet yükü oluşabilir. Ayrıca, arabuluculuk süreci tamamlanmadan tekrar dava açmak gerekebilir. Bu nedenle, vatandaşların yasal prosedürlere uygun hareket etmeleri önemlidir.
Arabuluculuk Hangi Uyuşmazlıklar İçin Geçerlidir?
Arabuluculuk, belirli uyuşmazlıklar için geçerli bir yöntemdir. İşte bu uyuşmazlıklardan bazıları:
- İşçi-işveren uyuşmazlıkları
- Ticari alacak davaları
- Kira uyuşmazlıkları
- Komşu hakkı davaları
- Kat mülkiyeti davaları
Arabuluculuk Süreçleri İçin Pratik Öneriler
- Arabuluculuk Süreci Ciddi Bir Süreçtir: Arabuluculuk, dava süreçlerine göre daha hızlı ve az maliyetlidir. Bu nedenle, özellikle zorunlu hallerde süreci dikkatle takip edin.
- Profesyonel Destek Alınması Her Zaman Faydalıdır: Bir avukat veya hukuki danışmanlık hizmeti alarak süreç hakkında bilgi sahibi olun. Bu şekilde, arabuluculuk süreçlerinin doğru şekilde yönetildiğine, tarafların anlaşma zemininde hukuka ve yasalara aykırı herhangi bir madde olmadığına emin olun.
- Belgeleri Zamanında Sunun: Arabuluculuk son tutanağını ve diğer gerekli belgeleri mahkemeye zamanında sunmayı unutmayın.
Dava açılmadan önce veya dava sırasında arabuluculuk, vatandaşlar için dostane ve hızlı bir çözüm yolunun önünü açmaktadır. Diğer yandan, yasal gereklilikler halinde zorunlu şartlara uymamak ciddi sonuçlara yol açabilir. Zorunlu arabuluculuk hallerinde, dava açmadan önce arabuluculuk sürecini tamamlamak hem zaman hem de maliyet açısından avantaj sağlar. Vatandaşların haklarını korumak için bu süreçte dikkatli olmaları ve gerektiğinde profesyonel destek almaları önemlidir.
ÖNEMLİ BAĞLANTILAR
- Ticaret Bakanlığı Resmi Web Sitesi
https://ticaret.gov.tr, - 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
https://www.mevzuat.gov.tr - TÜBİS (Tüketici Bilgi Sistemi)
https://www.turkiye.gov.tr/ticaret-tuketicihizmetleri - Resmi Gazete Yayınları
https://www.resmigazete.gov.tr[i]