Türkiye Arabuluculuk Vakfı olarak 27 Nisan – 3 Mayıs 2025 tarihleri arasında Londra’da ADR Group ortaklığı ile düzenlediğimiz arabuluculuk eğitimi hakkında bilgi almak için tıklayın.

Arabuluculukta Başarı Oranları ve Veriler: Başvurular, Olumlu Sonuçlar ve Maliyet Avantajları - Türkiye Arabuluculuk Vakfı (TAV)

Arabuluculuk Bilgi Bankası

Arabuluculuk

Arabuluculukta Başarı Oranları ve Veriler: Başvurular, Olumlu Sonuçlar ve Maliyet Avantajları

Arabuluculuk süreçleri, taraflar için yarattığı esneklik, gizlilik ve maliyet gibi avantajlar nedeniyle yaşanacak anlaşmazlıklarda doğrudan mahkemeye gitmek yerine önemli bir alternatif sunmaktadır. Sunduğu bu avantajlar nedeniyle, günümüzde pek çok kişi ve kurum arabuluculuk süreçlerini tercih etmekte, böylece uyuşmazlıklarını çok daha barışçıl ve hızlı bir şekilde sonuca ulaştırmaktadır.

Yayımlanan istatistikler, arabuluculuk süreçlerinin son yıllarda dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de giderek yaygınlaştığını göstermektedir.

Bu yazıda, özellikle son yılları baz alan veriler üzerinden arabuluculuk süreçlerinin kazandığı ivmeyi göstermeye ve bu süreçlerin tercih edilmesinin yarattığı mali avantajları göstermeye çalışacağız.

2018 – 2023 Yılları Arasında Temel Arabuluculuk İstatistikleri

Geride bıraktığımız son beş yıla bakıldığında, arabuluculuk süreçlerinin kişi ve kuruluşlar tarafından giderek daha fazla tercih edilmeye başlandığı görülmektedir.

2018 – 2023 yılları arasında Arabuluculuk dosya sayıları

2018 yılında kayıt altına alınan dava şartı ve ihtiyari arabuluculuk süreçlerine bakıldığında, arabuluculuk süreçlerine başvurulan dosya sayısı 416.747 olarak göze çarpmaktadır. 2023 yılına gelindiğinde, bu sayı bir milyonu aşarak 1.290.953 olarak kaydedilmiştir. Pandemi döneminin etkisi olarak değerlendirilebilecek 2019 – 2020 yılları dışarıda bırakıldığında, arabuluculuk süreçleri ile yönetilen uyuşmazlıkların her geçen yıl kayda değer artış sağladığı ve altı yıllık periyotta artış oranının %200’ü aştığı görülebilir.

Yalnızca açılan dosyalara değil, bu dosyalarda varılan anlaşma oranlarına varıldığında da benzer bir artışın söz konusu olduğu söylenebilir. 2018 yılı ile 2023 yılı arasındaki verilere bakıldığında, iki tarafın barışçıl şekilde uzlaşma yoluna gittiği arabuluculuk dosyalarının ciddi bir artış trendi içinde olduğu tespit edilebilir. 2023 yılında, toplam 857.289 arabuluculuk dosyası, yani tüm arabuluculuk süreçlerinin %66.41’i tarafların anlaşması ile sonuçlanmıştır.

Bu verileri incelerken, açılan her dosyanın aynı takvim yılı içinde tamamlanmadığı da hatırlanmalıdır.

2018 – 2023 yılları arasında anlaşma ile sonuçlanan dosyalar

Anlaşma sayılarının oransal bir analizi de arabuluculuk süreçleri ile ilgili benzer bir trendi ortaya koymaktadır. Arabuluculuk ile çözüme ulaştırılmaya çalışılan uyuşmazlık miktarı arttıkça, bu süreçlerde anlaşma oranlarının düşmeye başlaması normal bir durum olarak düşünülebilir. Ancak son altı yılın verileri, arabuluculuk süreçlerinin istikrarlı olarak karşılıklı anlaşma ile tamamlanma eğiliminde olduğunu göstermektedir.

2018 – 2023 yılları arasında arabuluculuk dosyalarında anlaşma oranları (%)

Yüzdesel olarak bakıldığında, tüm arabuluculuk süreçlerinin %65 ila %72 oranında olumlu sonuçlandığı dikkat çekmektedir. Bu veriler, aynı yıl içinde çözüme ulaştırılamayan süreçlerin de olacağı düşünülerek değerlendirildiğinde, uyuşmazlıkların yaklaşık olarak %70’inin karşılıklı anlaşma ile çözüldüğü yönünde bir sonuca ulaşmayı mümkün kılmaktadır.

Dava Şartı Arabuluculuk ve İhtiyari Arabuluculuk İstatistikleri

Bu verileri incelerken dikkat edilmesi gereken bir başka detay da, dava şarı ve ihtiyari arabuluculuk süreçleri arasındaki önemli ayrımdır. Dava Şartı Arabuluculuk, belli uyuşmazlıklarda yürütülmesi zorunlu olan arabuluculuk süreçlerini ifade eder. Bu süreçlerde taraflar, birbirlerine dava açmadan önce arabuluculuk süreçlerini denemiş olmak zorundadır. İhtiyari arabuluculuk süreçleri ise, tarafların tamamen kendi istekleri ile arabulucuya başvurarak yürüttüğü süreçleri ifade eder.

Dava Şartı Arabuluculuk, hukuki olarak zorunlu bir süreç olduğu için, bu süreçlerde anlaşma oranının belli bir oranda daha düşük olması öngörülebilecek bir durumdur. Aralarındaki ilişki tamamen kopma noktasına gelen ve hiçbir koşulda karşılıklı anlaşmaya varmayı değerlendirmeyen taraflar bile, doğrudan mahkeme süreci başlatmadan önce arabuluculuk süreçlerini denemek zorunda olacağı için, uzlaşı ihtimali olmayan süreçlerde bile arabuluculuk dosyaları açılmış olabilir.

Bu süreçler dışarıda bırakılarak, tarafların gönüllü olarak arabuluculara başvurduğu süreçler değerlendiriliğinde, anlaşma oranının ciddi şekilde artış gösterdiği görülmektedir.

İhtiyari Arabuluculuk Süreçlerinde Anlaşma Oranı (2013 Kasım – 2022 Mayıs)

2013 Kasım ayı ile 2022 Mayıs ayı arasındaki periyotu ele alan verilere göre, ihtiyari arabuluculuk süreçlerinin %99’u tarafların anlaşması ile sonuçlanmakta, ortak bir anlaşmaya varılamayan süreçler ise yalnızca %1 oranında kalmaktadır.

Kategorilere Göre Arabuluculuk Dosyaları

2018 – 2023 arasındaki verilere tekrar bakıldığında, dava şartı arabuluculuk süreçlerinin bulunduğu iş uyuşmazlıkları, ticari uyuşmazlıklar ve tüketici uyuşmazlıkları arasında dağılım da detaylı olarak incelenebilmektedir.

2023 yılı özelinde, arabuluculuk ile çözülmeye çalışılan davaların %76’sının İş Uyuşmazlıkları’ndan kaynaklandığı, geri kalan uyuşmazlıkların ise ticari uyuşmazlıklar ve tüketici uyuşmazlıklarından meydana geldiği görülmektedir.

2023 Arabuluculuk Süreçleri: Kategoriler

Yıllara göre verilere bakıldığında da ortaya benzer bir tablo çıkmaktadır. Son altı yılda, arabuluculuk dosyalarında başı çeken kategori İş Uyuşmazlıkları olmuş, bunu sırasıyla Ticari Uyuşmazlıklar ve Tüketici Uyuşmazlıkları takip etmiştir.

Maliyet Avantajları

Sunduğu diğer avantajların yanı sıra, süre ve maliyet konusunda oluşturduğu tasarruf imkanının arabuluculuk süreçlerinin tercih edilmesinde önemli yer tutmaktadır. Tahmin edilebileceği gibi, bu iki süreç birbirleriyle tamamen doğru orantılıdır: Süreçler ne kadar hızlı şekilde tamamlanırsa, tarafların ödemesi gereken ücretler de o kadar azalmış olur.

Açıldığı yere ve dava türlerine göre büyük değişiklik gösterse de, davaların süreleri ile ilgili bazı istatistikler bu konuda bilgi verici olabilir. Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı istatistiklere göre 2023 yılında ticari süreçlere ilişkin davalar ortalama 387 günde, iş süreçlerine ilişkin mahkemeler 549 günde, Tüketici Mahkemeleri’nde ise 372 günde sonuca bağlanmaktadır. Bu veriler, davanın açılmasından kararın açıklanmasına kadar geçen süreyi özel bir formülle hesapladıkları için, günlük hayatta bir mahkeme sürecinin yürütülmesinin daha uzun sürmesi de muhtemeldir.

Buna karşın, arabuluculuk süreçleri çok daha kısa sürede tamamlanabilmektedir. Özellikle tarafların gönüllü olduğu ve ortak bir payda da anlaşmak için çalıştığı durumlarda, süreçler bir veya iki toplantı ile rahatlıkla tamamlanabilmekte, aktif katılım gösterilen arabuluculuk süreçleri yaklaşık dört haftalık süreçlerle sonuca ulaşabilmektedir.

Bu durum, tarafların mahkeme masrafları, avukatlık ücretleri ve diğer ücretlerden ciddi oranda tasarruf yapmasını mümkün kılar.

Mahkeme süreçlerinin uzunluğu ve bu uzunluk nedeniyle doğacak dolaylı maliyetler hesaplanmadığında bile, arabuluculuk süreçlerinin genel bir ifadeyle mahkeme süreçlerine göre yaklaşık dörtte bir oranında daha ucuz olacağı söylenebilir. Süreçlerin uzamasından kaynaklanacak zaman kaybı ve bu süreçte oluşacak ek masraflar ile birlikte düşünüldüğünde, arabuluculuk ekonomik anlamda pek çok avantaj yaratmaktadır.

Hem zaman, hem de ekonomik açıdan yaratılan avantajlar nedeniyle, arabuluculuk süreçlerinin ilerleyen dönemlerde daha dah çok tercih edileceği tahmin edilebilir. Bu süreçlere ilişkin detaylı bilgi almak için, bize her zaman İletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.


Kaynakça

Adalet İstatistikleri 2023

İhtiyari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk İstatistikleri